Neyzen Tevfik Fıkraları

Gönder Pinle Telegram Tumblr LinkedIn +

Son hızla giden taksi şoförüne sesleniyor: Aman oğlum, n’olur biraz yavaşla. Merak etme baba, biz bu taksiyle gelin taşıyoruz. Desene biz de düzülecekler arasındayız!

Felsefemdir kitab-ı imânım, taparım kendi ruhumun sesine. Secde eyler hakikatim her an, kalbim ateş-i mukaddesine…

Neyzen Tevfik Hangi Anahtar Fıkrası

Dini bütün geçinen bir dostu sorar:
-Beni tanırsın… Cennetin anahtarı sende olsa beni oraya almaz mıydın?
Neyzen, karşısındakini baştan ayağa söyle bir süzdükten sonra gülümser:
“Bende Cennetin değil de Cehennemin anahtarı olsaydı, senin için daha hayırlı olurdu. Belki seni oradan çıkarırdım!

Neyzen Tevfik Kırk Yıllık Ölü Fıkrası

Dr. Fahrettin Kerim Gökay “içkinin zararları” konulu konferansını vermektedir. Bir ara:
-Rakının her kadehi, hayatımızı bir saat kısaltır, der.
Dinleyiciler arasında olan Neyzen yerinden fırlayıp bağırır:
-Eyvah, yandık!
-Hayrola?
-Hesap ettim, meğer ben öleli tam kırk yıl olmuş!

Neyzen Tevfik Şişe Çekerken Fıkrası

Neyzen, bel ağrılarından yakınmaktadır. Tanıdık doktorlardan biri: “En iyisi şişe çekmek, ağrılardan kurtarır seni” der,
Ertesi gün bir dostu, Neyzen’i kaldırıma uzanmış, elinde rakı şişesini tepesine dikmiş şekilde görünce:
-Üstad, rakıyı bırakacağını söyleyip duruyordun, bakıyorum azaltacağına ölçüyü büsbütün kaçırmışsın.
Neyzen, dostunu yattığı yerden söyle bir süzer:
-Bu sefer doktor tavsiyesiyle içiyorum. Bel ağrılarından şikayet ediyordum; doktor “Şişe çek” dedi.

Neyzen Tevfik Edep Fıkrası

Neyzen tanıdığı bir subayı ziyarete, kışlaya gider. Subayın ricası üzerine askerlere ney çalar. Sonunda aşka gelip zeybek oynamaya durur. Pantolonun düğmelerini iliklemeyi unuttuğunu gören erlerden biri;
-“Efendi amca, edep yerin açıkta kalmış” der.
Neyzen oyunu keserek ellerini kaldırır ve Tanrı’ya seslenir;
-“Çok şükür sana, nihayet karşıma edebim olduğunu söyleyen bir kulunu çıkardın” der.

Neyzen Tevfik Padişahçılık Fıkrası

Abdülhamit döneminde, sarıklıların kahvehanelerde oturmaları yasaklanmış. Neyzen, Fevziye kıraathanesinde basında sarık nargile içerken içeriye bir kaç polis, bir kaç komiser, bir kaç hafiye girer. Başlarında da Mesihat (Şeyhülislamlık) müfettişi… Neyzen’i karakola götürmek isterlerse de bizimki yerinden kımıldamaz. Bir yandan da o ünlü küfürlerinin hiç gün yüzü görmemişlerini birbiri ardınca sıralamaktadır. Cadde ana baba gününe döner. Seyre gelen gelene… Başka hafiye ve polisler de ortaya çıkar; hep birlikte Neyzen’in kollarına yapışarak sürüklemeye kalkışırlar.

Neyzen bir ara ellerinden sıyrılıp bir masanın üzerine çıkar, caddeye dönüp avazı çıktığı kadar bağırır:
-“Padişahım çok yaşa, sevketinle bin yaşa!”

Müfettiş, komiserler, polisler çil yavrusu gibi dağılırlar. Neyzen masadan inip nargilesinden bir nefes çektikten sonra kendi kendine,
-“Ulaaan, amma da enayi şeylermiş ha!” der.

Neyzen Tevfik Tabut Fıkrası

Hayri Yenigün anlatıyor:
-“Bir gün Büyük Postane arkasında, Tefeyyüz kütüphanesinin karsısındaki İsmail’in koltuk meyhanesine uğrar Neyzen’in nerede yatıp kalktığını sorar.”

Meyhaneci İsmail:
-“Burada, Hocapaşa Camii’nin bir tabutluğu var, oraya gider. Bir tabutun kapağını kaldırır, içine girer, kapağı da üstüne çeker ve rahat rahat uyur.”

Neyzen Tevfik Mazhar Osman Fıkrası

Neyzen, bir gün Mazhar Osman’la karşılaşır.
-“içmeye devam ediyormuşsun, Neyzen?”
-“Neden sordunuz, Beni tedavimi edeceksiniz, yoksa yemeğe mi çağıracaksınız?”

Neyzen Tevfik Nasıl Görünüyor Fıkrası

Birinci dünya savasında iki gözünü kaybeden bir tanıdığıyla söyleşen Neyzen’e tanıdığı sorar:
-“Durumu nasıl görüyorsun Tevfik’çiğim?
Neyzen;
-“Karanlık” diyecekken vazgeçer,
-“Sizin gördüğünüz gibi”, diye yanıt verir.

Neyzen Tevfik Yol Verme Fıkrası

Neyzen Tevfik meyhanenin tuvaletine giderken, daracık koridorda bir kabadayı ile karşılaşır. Birinden birinin kenara çekilmesi gerekmektedir.

Neyzen;
-“Müsaade et, geçeyim” der.

Sarhoş kabadayı,
-“Sen kime kafa tutuyorsun babalık, ben senin gibi ciğeri iki para etmezlere yol vermem” diye aksilenir.

Bizimki hemen kenara çekilir,
-“Ben veririm” der.

Neyzen Tevfik Hımbıl Fıkrası

Moralinin bozuk olduğu bir gün, hoşlanmadığı bir adam masasına çöker ve münasebetsiz laflarla Neyzen’i kızdırır.

Adam bir ara;
-“Üstat, bugüne kadar hiçbir yerde neden görev almadınız acaba?”
Diye sorunca, dayanamaz!
-“Senin gibi hımbılların yerine geçmemek için” der.

Neyzen Tevfik Şarhoş Fıkrası

Kafayı iyice bulmuş, yalpalayarak giderken bir tanıdığa rastlar.
-“Yazık dostum, yazık, canına hiç acımıyorsun. Bu gidişle sen fazla yaşamazsın.”

Neyzen adamın yüzüne bakıp gülümser.
-“Ömür denilen, içi su dolu fıçıya benzer, içindeki, azar azar da kullansan, hepsini de boşaltsın, mutlaka biter.” der.

Neyzen Tevfik Evin Yolu Fıkrası

Neyzen Aksaray’da bir ev kiralar. Yeni taşındığı sıralar, geceleri meyhaneden dönerken ara sokak içindeki evini bulmakta güçlük çekmektedir.

Bir gece, karşısına çıkan bekçiye:
-“Bekçi baba, Neyzen Tevfik buralarda bir yerde oturuyor. Sen evini biliyor musun?”
-“Neyzen Tevfik sensin ama beyim!”
-“Ben sana kimim diye sormadım, Neyzen Tevfik’in evini sordum…” der.

Paylaş.

Bir Cevap Yaz