Medeniyet atmaksa iffet ve arı (utanmayı), Medenidir Afrika yamyamları.

Menfaat üzerine dönen siyaset, canavardir.

Söhret, insanin mali olmayani dahi insana maleder.

Bu müthis düsmanlariniza karsi zirhiniz, Kur’an tezgahinda yapilan takvadir. Ve siperiniz, Resul-i Ekrem’in sünnet-i seniyyesidir. Ve silahiniz, istiaze ve istigfar ve hifzi ilahiyyeye ilticadir.

Güzel gören güzel düsünür, güzel düsünen hayatindan lezzet alir.

İman hem nurdur hem kuvvettir. Evet hakiki imanı elde eden adam kainata meydan okuyabilir.

Kendini beğenen belayı bulur,zahmete düşer;kendini beğenmeyen sefayı bulur,rahmete girer.

Dünyanın lezzetleri,zevkleri ve zinetleri Hâlıkımızı,Mâlikimizi ve Mevlamızı bilmediğimiz takdirde cennet bile olsa cehennemdir.

Bin kere vaadedeceğine bir kere vaadini yerine getir.

Şu gecenin sabahı, şu kışın baharı, ne kadar muhakkak ve kat’i ise Haşr’ın sabahı, berzah’ın baharı da o kadar muhakkak ve kat’idir.

Allah’i taniyan ve itaat eden, zindanda da olsa bahtiyardir… O’nu unutan, sarayda da olsa, zindandadir, bedbahttir.

Insanlari canlandiran emeldir; öldüren ye’stir.

Isledigimiz her bir günah, kafamiza giren her bir süphe, kalb ve ruhumuzda yaralar açar.

Her söyledigin dogru olmali, fakat her dogruyu her yerde söylemek dogru degildir.

Ahirette seni kurtaracak bir eserin olmadığı takdirde fani dünya da bıraktığın eserlere de kıymet verme.

İhsan-ı İlahiden fazla ihsan ihsan değildir. Herşeyi olduğu gibi tavsif etmek gerekir.

Sünnet-i seniye edeptir. Hiçbir meselesi yoktur ki altında bir nur bir edep bulunmasın.

Ölümü düşünmeme,kalbin paslı olmasından ileri gelir;ölüm korkusu da yakinin azlığından.

İmana gel ki elemden emin olasın;kadere teslim ol ki selamette kalasın.

Zalimler için, Yaşasın cehennem…

Göz öyle bir hassedir ki, Ruh bu alemi o pencereden seyreder.

Cennet ucuz değil, Cehennem dahi luzumsuz değil.

Ümitvar olunuz, su istikbal inkilabâti (gelecekteki devrimler) içersinde, en yüksek sada (ses), Islam’in sadasi olacaktir.

Güzel gören, güzel düsünür. Güzel düsünen, hayatindan lezzet alir.

Insan arzuyu fikir zanneder.

Deli adama “iyisin, iyisin” denilse iyilesmesi, iyi adama”fenasin, fenasin” denilse fenalasmasi nâdir degildir.

Göz öyle bir hassedir ki, Ruh bu alemi o pencereden seyreder.

Hayat sebebiyle karinca küreden büyük olur.

Zulmüyle âbâd olanin ahiri berbâd olur!

Dünya bütün şâşâsıyla ahirete nisbeten bir zindan hükmündedir.

Namazın manası Cenab-ı Hakkı tesbih,tazim ve şükürdür.

Herşey hakikaten güzeldir. Ya bizzat güzeldir veya neticeleri itibariyle güzeldir.

Herşeyi maddiyatta arayanların akılları gözlerindedir. Göz ise maneviyata kördür.

Nasıl ki ;Fatiha Ku’ran’a,insan kainata fihristedir;namaz da hasenata fihristedir.

Vicdan kalp penceresinden bakar. Akıl gözünü kapasa da vicdanın gözü daima açıktır.

Madde inceldikçe mana kuvvet kazanır;ceset disipline edildikçe ruh adeta melekleşir. İnsan işte bu farklı dünyaların berzahı hüviyesinde yaratılmıştır.

Sevgiyi sevip düşmanlığa düşman olmak,inançla coşan bir kalbin en mümeyyiz vasfıdır. Herkesten nefret ise ya gönlü şeytana kaptırmışlık veya bir cinnet eseridir. Sen insanı sev;insanlığa hayran ol..

Cenab-ı Hakkı bulan neyi kaybeder? Ve O’nu kaybeden neyi kazanır? Yani;O’nu bulan herşeyi bulur,O’nu bulmayan hiçbir şeyi bulamaz,bulsa da başına bela olur.