Ahlak ile ilgili Sözler

Gönder Pinle Telegram Tumblr LinkedIn +

Ahlak esasen toplumu çöküntüden kurtaracak ve toplumun muhafazasını sağlayacak bir araçtır.

Bir milletin ahlakı dişleri gibidir. Çürüğdü nisbette acısını hisseder.

Din ve ahlak duygularının zayıflaması, zekanın zayıflaması kadar tehlikelidir.

Her binanın bir temeli var. İslam binasının temeli de güzel ahlaktır.

Güneşin, buz eritmesi gibi, güzel ahlak da günahları eritir.

Ahlaksal olay yoktur, yalnızca olayların ahlaksal yorumu vardır.

Güzel ahlakın en azı, meşakkatlere göğüs germek, yaptığı iyiliklerden karşılık beklememek, bütün insanlara karşı şefkatli olmaktır.

İnsanlar arasında ara bozma niyeti ile laf götürüp getirmek, insanlara hakaret etmek ve sövmek, kendi ırkını üstün görüp başka milletleri aşağı görmek… İşte bu 3 davranış, cehennemdedir. Bunlar, bir mü’minin ahlakında yer alamaz.

Asıl yetimler anadan babadan değil ilim ve ahlaktan yoksun olanlardır.

Güzel ahlak, haramlardan kaçıp helalı aramak, diğer insanlarla olduğu gibi aile efradıyla da iyi geçinip onların maişetlerini temin etmektir.

İmanı en üstün olanınız, en güzel ahlaklı olanınızdır.

Güzel ahlak, eziyet vermemek ve meşakkatlere katlanmaktır.

Taş’ın ahlakı yok. Hareket etmiyor. Faşizm ahlaksızlık’tır; hareketsizlik peşinde koşuyor. Faşizm, tarihin kaydettiği önceki dikta uygulamalarından, korkudan kaynaklanmasıyla ayrılıyor. Faşizmin terörü, kendisi terörize olmuş bir sınıfın, acımasızlık uygulamasıdır; faşizm, kendi içinde çelişkilerini erteleyerek hızını arttırmış bir iktidarın, iktidarını sallamış olanların hareketsizliğe boğma girişimi oluyor. Korkunun hareketsizliği doğurması en çok faşizmde var. Hain, korkak’tan çıkıyor; faşizm bir iç ihanet oluyor. Faşizm, egemen sınıfın kendi içinde ve birbirine karşı ihanetine dayanıyor.

Herkes ahlaklı olmayınca, hiç kimse tümüyle ahlaklı olamaz.

Ahlakın çoğaldığı yerde devletin masrafı azalır.

Kötü ahlak, öyle bir fenalıktır ki, onunla yapılan birçok iyilikler fayda vermez. Güzel ahlak, öyle bir iyiliktir ki, onunla yapılan günahlar bile affa uğrar.

Sirke balı bozduğu gibi, kötü ahlak da ameli bozar.

Güzel ahlak, dostluğu sağlamlaştırır.

Sizin en hayırlınız, ahlakı en güzel olandır.

Ahlak da sanatta olduğu gibi hiç konuşulmaz, ancak yaşanır.

Güzel ahlak, Allah’tan razı olmak demektir. Yani hayrı ve şerri Allah’tan bilmek, nimetlere şükür, belalara sabretmektir.

İnsanlara verilen şeylerin en hayırlısı güzel ahlaktır.

Ahlaklılık törelere itaat etmekten başka bir şey değildir (özellikle artık değildir), töreler ne tür olurlarsa olsunlar bu ilke değişmez; bununla birlikte töreler geleneksel tarzda davranmak ve değerlendirmelerde bulunmaktır. Geleneğin emretmediği şeylerde ahlak yoktur. Sadece gelenek olduğu için bir inanca bağlanmak… bu elbette namussuz olmak, korkak olmak, tembel olmak demektir! – Öyleyse, ahlaklılığın ön koşuluna namussuzluk, korkaklık ve tembellik olmuyor mu?

Ahlak, bireyin içindeki sürü içgüdüsüdür.

Güzel ahlak; cömertlik, bağışlayıcılık, sabır ve tahammüldür.

Başkasının kötü ahlakından şikayet eden kimsenin kendisi kötü ahlaklıdır. Başkalarının kötülüklerinden bahsediyorsak, bu kendimizin kötü olduğunun alametidir. Güzel ahlak, eziyetleri sineye çekmektir.

Ahlak kanunlarını çiğnemeye hiç gelmez, hemen öçlerini alırlar.

İnsanların en hayırlısı, ahlakı en güzel olanıdır.

Allah’ım, senden sabır, afiyet ve güzel ahlak isterim.

Güzel ahlak, genişlikte ve darlıkta insanları razı etmeye çalışmak demektir.

Ahlak’ın silicisi korku’dur. Açlık korkusu, işsizlik korkusu, hapis korkusu, savaş korkusu ve giderek ölüm korkusu hep bir ahlak silicisi işlevini üstleniyorlar. İnsanımız çözülmeye yüz tuttu. 1970 yıllarının ikinci yarısında bir kuantum fizikçisinin objesi görünümündeydi; hareketliliğinden çıkan büyük enerjiyi iktidar perspektifine aktaramıyordu. Ölüm, işsizlik, hapis ve idam; bellekleri ve varolan ahlakı silici işlevini görüyordu.

Siz, mallarınızla herkesi memnun edemezsiniz, onları güler yüz ve güzel ahlak ile memnun etmeye çalışın.

Ahlak olmayan yerde kanun bir şey yapamaz.

Memleketler parasızlıktan değil, ahlaksızlıktan çökerler.

Ahlak cemiyetin temelidir.

Despotlar, havanın ahlaklı olduğu bölgeleri severler.

Kötü ahlaklı, parçalanmış testiye benzer. Ne yamanır, ne de eskisi gibi çamur olur.

Yükselen bütün insanlar ancak güzel ahlakları sayesinde yükselmişlerdir.

Paylaş.

Bir Cevap Yaz